‘’Sen de mi Whatsapp?’’
Whatsapp kabuk değiştirmeye devam ediyor. Son bir senede tam üç üst düzey yöneticisi istifa eden anlık mesaj uygulaması, bu kez milyonlarca kullanıcısının tepkisi çeken yeni kararıyla gündeme geldi. Yapılan açıklamaya göre Facebook, Whatsapp’ın durum güncellemesi bölümünde reklam göstermeye başlayacak.
Bildiğiniz gibi Facebook ve Instagram, kullanıcıların ilgi alanlarına göre reklam pazarlaması yapıyor. Whatsapp’daki reklam gösterimi de bu algoritmayla sağlanacak. Ancak, tepkiler hiç de iç açıcı değil. Yapılan bir ankete göre, kullanıcıların %41’i reklamlı Whatsapp modeline geçildiği an uygulamayı bırakacaklarını söylüyor. Gerçeği ne kadar yansıtıyor bilinmez ama düşündürücü olduğu kesin…
Peki, bahsi geçen %41 hangi durumdan rahatsız? Kişisel güvenlik ihlalinden mi yoksa kendilerini reklam panosu gibi hissetme düşüncesi mi? Facebook –verilerin sızdırılması- skandalının ardından güvenlik ihlali endişesi duyulduğu kesin ama asıl sorun bu değil gibi görünüyor. Sorun, George Orwell’ın 1984 romanında değindiği noktaya gitme kaygısı: ‘’Bir gün her yerde ekranlar olacak ve biz o ekranları izlemek zorunda kalacağız.’’
İki farklı görüşten bahsedelim. Bunlardan ilki (Kullanıcılar): ‘’Markalara köle değil, müşteri olmak istiyorum.’’
Diğeri (Ürün Sahipleri): ‘’Ücretsiz kullandığınız uygulamalar aslında en pahalı olanlardır.’’
İkisi arasında haklı-haksız yok. Ücretsiz uygulamalardan vazgeçmek de mümkün gözükmediği için iyi tarafından bakmayı deneyelim. Geleneksel reklam modeli hedeflemeyi kişisel hedefleme ile yapmaz, bireysel değildir. Dijital pazarlamada ise hemen hemen her mecra kişisel deneyim odaklıdır. Sunulan reklam, görmek istediğinize yakındır. Şöyle özetleyelim; yazın 40 derecede metroya binerken kızarmış tavuk görme olasılığınız geleneksel modelde daha fazla, dijital mecralarda ise çok daha azdır.
Whatsapp’ın son aldığı kararla ne denli başarılı olacağını zaman gösterecek ama dijital pazarlamaya yeni bir kulvar açacağı kesin…