Marka Konumlandırma İşi ve Marlboro
Marka Konumlandırma
‘’Fikrinizin yayılması ne kadar kolay ve sorunsuz?’’ Bu soruyu sorarak ilk adımı attınız, yanıt sizi ve danıştığınız insanları tatmin etti. Sırada ne var, para kazanmak mı? Hayır, kesinlikle çok daha önemli bir işiniz var: markanızı konumlandırmak.
Marka Nasıl Konumlandırılır?
Siz nasıl gözükmek istiyorsunuz? Klişe ama doğru soru şu: Markanız nasıl bir insan? Samimi? Coşkulu? Otoriter? Uzman? Sert? Ya da tüm bunların dışında bir arketip? Bir markanız varsa ve bu soruyu daha önce hiç sormadıysanız acele etmenizde fayda var. Marka algı işidir. Nasıl algılandığınızı anlamak için önce kendinizi tanımalısınız.
Ne satıyorsunuz? Tuz kadar sıradan bir ürün mü yoksa ‘’Ben bu pazarın zirvesine çöreklenirim’’ diyebileceğiniz yeni bir şey mi? Biraz fazla soru sorduk ama lütfen şunları da yanıtlayın; ürününüz kimle/kimlerle rekabet edebilir? Pazar liderleriyle kafa kafaya tokuşacak kadar iyi misiniz?
Pazar lideriyle kapışacak kadar deneyimliyseniz muhtemelen bu yazı sizin için bi’ tık vakit kaybı. Pazar lideri değilseniz ve rakibinizin açığını biliyorsanız da aynı durum geçerli. Açığı bulduğunuz an cesaret edin ve işe koyulun. Geçmişte benzer cesareti göstermiş markalar bugün ambalajlarının üzerinden logolarını kaldıracak kadar cesur davranabiliyorlar. Hangi markadan bahsettiğimi anladınız değil mi? Bizce de muhteşem iş çıkardılar…
Niş Alan İyidir
Ürününüz neyi temsil ederse etsin herkes tarafından satın alınma ihtimali yoktur. Konumlandırma işini de buna göre yapmanız gerekir. Niş alanlar ve sizden söz edecek kitleyi yakalamanız gerekir. Fikir virüsünüzü yayacak, tırnak içinde ukala insanlara ihtiyacınız var. Sağlıklı diş macunu fikrini sizden daha önce doğan biri kaptıysa kahve içenler için diş beyazlatıcıyı bulmalısınız.
Marlboro’nun Hikayesi
Marlboro’nun hikayesini uzun uzun yazmayacağım. İnternetin her köşesinde tüm detaylarıyla bulabilirsiniz. İlgilendiğim ve bahsedeceğim kısım sonuçlar…
Marlboro, müthiş bir içgörü ile meşhur kovboy ilanlarını çıkıyor. İnsanlar çılgınlar gibi Marlboro içmeye başlıyor. İş öyle büyüyor ki, marka bir sonraki adımını ‘’Marlboro Ülkesi’’ reklamları ile atıyor. Philip Morris’in 1920’lerde %1 olan pazar payını 1960’larda uçuruyor. Ciro 6 milyarlardan 51.5 milyara fırlıyor!
Muhteşem değil mi? Daha da iyisi var. Kovboy olma hissini şehrin merkezinde yaşayanlar insanlar iliklerine kadar yaşarken Teksas’ın kırsalında yaşayanlar umursamıyor bile. Peki, bu ne demek oluyor? Marlboro, erkeksi içgüdüleri harekete geçirirken aynı zamanda şehir insanların özlemlerine de hitap ediyor. Konumlandırma tam olarak budur işte.